26 Ocak 2010 Salı

dördüncü kattan dışarıya bakış

konsere gitmişiz, c blok oditoryumda konser, bildiğin koltukta oturuyorsun yani konser sırasında, objektif grubun ismi, üç beş kişi işte, seyirci de o kadar.güzel bir kadın vokalleri var yanlış hatırlamıyorsam
neyse söylüyorlar şarkılarını: hayalet hayalet, sevgide yoktur ihanet, anlamıyoruz sözleri çok, problem yok dinliyoruz, hayalet, hayalet..
birkaçgün sonra kudu patlatıyor bombayı, -olum hayal et miş o,
hep beraber dinliyoruz
Yarattı uçsuz bucaksız/Sonsuz düşsel duyguyu/İnsan olmanın verdiği Coşkun ve çılgın heycanla/Hayal et, hayal et/Sevgide yoktur ihanet
***
beşiktaş karakolundayız, soyulmuşuz halısahada! öğrenim kredileri, raybanlar, wolkmanler, swachlar gitmiş, karakolda bakan eden yok,sarıyoruz muhabbete, neden sonra sesimizden rahatsız oluyor türk polisi heralde, ortayaş bi abi yanaşıyor,
-noldu
-halısahada soyulduk, maç yaparken almışlar soyunma odasından
-görevlide varmı başka anahtar
-vardır heralde
-zaar o yapmıştır.

csı istanbul, didektif murat ipuçlarını s.kip atıyor desem yeridir.
***
ezan sesiyle uyanıyorum, hoca maşallah salondan okuyor, cuma namazı, 1 ocak 99 olabilir, kafam güzel hala, çıkıyorum evden,ev bülent in ev, direkt camiye açılıyor,öldük mü lan yoksa??akşam neler oldu öyle;

akşam: oğuz un abisinin evindeyiz, aydın var, kudu var, bülent, ben.. saat 1 sularında, sular ne lan, saat 12-1 gibi galiba, bülent le çıkıyoruz evden, otostop,bi eleman duruyor, alıyo bizi, necisiniz?öğrenciyiz, siz bizi sevmezsiniz diyor,polisim ben, öhö, inelim abi, biz geldik zaten, diyoruz, indiriyor eleman, arkasından saydırıyoruz niyeyse,haydarpaşadan modaya kadar yürüyoruz, moda da üç tekne..parti var, giriş ücretli, aradan kaçıyoruz, görevli peşimize, öbür tekneye, bu tekneye derken kurtuluyoruz galiba adamdan..yemek faslı bitmiş yalnız, biz açız, herkez dans etmek için kalkmış, yarım kalan tabaklara takılıyoruz, yuh..gecenin sonu, parti bitiyor, yığınla içki var içerde, montumuzun ceplerine, koynumuza falan rakıları şarapları dolduruyoruz, çıkıyoruz yola, modadan yürümeye başlıyoruz bülent le, şangır şungur sesler çıkarıyoruz yürürken, atlıyoruz taksiye şangır şangır, nereye -üsküdar.
***

7 yorum:

jeankier dedi ki...

herkes olacak bilader (bkz.materazzi post' una yapılan düzeltmeler, ipneler sizi :)

ula süper post olmuş bu arada..

Cihane dedi ki...

foto güzel, yazi süper!

hayyam dedi ki...

Abi bu arada partide ODP kadikoy teskilatinin yilbasi partisi:))) Polis amcamiza bun desemiydik kismi atlanmis:)))

Diger bir konu elde 7 adet 70 lik, 2 sarap bir tanede sampanya... saat sanirim 5 civari ve eve gitmek icin caminin avlusundan geciyoruz once turbe kismindan sonrada sabah namazi icin abdest alanlarin onunden (durum o derece vahim nerde yok demokrasi beee). Bu arada caminin ismide Seyh Mustafa Davati cami (bir nevi tarikat toplanma mekani, Allahtan cevirip sormadilar bu sangirti ne diye).

soon dedi ki...

üç beş anı işte,
tarihe not düşmek lazım..

Canto dedi ki...

soygunla ilgili birkaç anektod daha vereyim. o gün Jean e borç vermek üzere getirdiğim 100 USD benim cepteyken gitti, hatta maç öncesi Jean e istersen şimdi veriyim, istersen maç sonu dediydim galiba. Bir de rayban lar felan neyse de Hakkı nın bildiğin numaralı gözlüğü de almıştı hibino hırsız. Hakkı bayağı sövüyodu maç sonrası. csi istanbul ekibinin ilk işi de şüpheliyi karakolda bilinen usullerle ağırlamak olmuştu. parmak izi felan diyorduk, elemanda vardır halen o parmakların izi zannımca... Bir-iki hafta çay alırken mahcupları oynamıştık elemanlara karşı.

jeankier dedi ki...

ulan ben de neden almamışım 100 usd' ı ayrı hikaye.. acaba ben miyim lam hırgız, mantık olarak şüpheliler arasında olmam lazım.. gel gör ki maçta ben de oynamıştım :) bir de neden 100 usd borç istemişim merak ettim şimdi ya..

Canto dedi ki...

ekran kartı upgrade i bir numaralı tahmin olarak öne çıkıyor tabi Jean im ... Bi de o zamanlar dilimizde hatırlarsan bir athffffflon vardı ...