12 Ekim 2008 Pazar

Bosna maçı ve Sabri

Belçika maçında da çok kötü değildi takım, ama pozisyon bulmakta çok zorlanmıştık, kaliteli defans karşısında. Bosna Belçika'dan bir gömlek aşağıda göründü defansif olarak, forvetleri daha becerikli gibi görünse bile, girdikleri pozisyonlar genelde bizim defansın acemiliğinden kaynaklanıyordu.

F. Terim'in kadro kurarken neleri düşündüğünü çok merak ediyorum. Milli takımlarda bu adamın yardımcılıklarını yapan, başta Oğuz Çetin ve Metin Tekin olmak üzere, daha geriye de giderek Mehmet Özdilek ve Ümit Davala'dan (belki ümitlerden Hami ve Apdullah 'ı da katmak lazımdır) hoca - moca olmaz kardeşim. Salla başı - al maaşı tipler bunlar.

Takımda 10'un üzerinde eksik var ve bunların çoğu 11 oyuncusu. Terim bugüne kadar doğru dürüst ilk 11 oynadığını görmediğimiz Batuhan'ı ve İbrahim Kaş'ı ilk 11'e koyuyor. Daha önce Can Arat ile benzerini yapmıştı. İbrahim Kaş ilk yarı adeta dökülüyordu. Yediğimiz golün faulünü yapmasına takılmıyorum. Birçok stoper o bölgede faul yapar, kimse de sorgulayamaz. Ama çok basit bir çalım yiyip ters ayağıyla yapmak zorunda kaldığı bir de penaltı var. Aslında bu adamların oyununa değil lafım, seçim kriterlerine sadece. Tekke hat-trick yapmış, kadroda yok. Halil kaç yıldır banko 11 oynuyor, bizde ancak yedek oluyor. Ben takip etmedim ama, Kaş'ın Getafe'de ilk 11'i yokmuş sanırım.

Daha önce Gökhan Gönül'ü yazmıştım. Sabri zaman zaman çok eleştirilen bir adam. Ama futbol dışı mevzulara girmediği sürece, oyununa konsantre olduğu sürece, mükemmel performanslar çıkarabiliyor. Geçen sene Sami Yen'de Fener'i yenerlerken ligde, takımın en iyilerindendi. Bir önceki sene GS'nin Liverpool deplasmanında yarıda kalan come-back'de (3-2) çok iyiydi. Euro 2008'de kaydedilen başarıda da önemli katkısı vardı. Turnuva boyunca tek kanatlı olarak oynadık neredeyse hatta hatırlarsanız. Geçen sene kadro dışı bırakılmıştı bir ara, disiplinsizlik suçundan. Bir sorunlar var bu adamda besbelli, zaman zaman bu tip şeyler yansıyor basına zira. Ama şu da belli: Bu adam olur! Yıldız oyunculara özel terapiler, motivasyonlar, özel röportajlar, diğerlerine tanınmayan bazı haklar tanıyoruz, bu tip adamları atlıyoruz. Bunun en büyük sebebi de basındaki kamplaşma. Önünde oynayan Kazım'ın lakaytlığına rağmen Sabri maçın lokomotifi oldu, kademede çok önemli 1-2 top da çıkardı. Bu adamın, özellikle yüksek tempolu, rakibi boğan, saldıran tarzdaki oyun planlarında parladığına da dikkat edin. Türkiye ligindeki birçok maçtaki gibi kontrollü, temposuz maçlarda öne çıkamıyor genelde. Emre'nin, Arda'nın, Tuncay'ın da benzer yapıda olduğu düşünülecek olursa, Batuhan'ın sakatlığında Yusuf'un değil, Nuri'nin oyuna girmesi mantıklı oluyor. Ama bu milli takımın tatmin duygusu vermesine daha çok var. Defansa 3-4 oyuncu daha yetiştirmek şart herşeyden önce.

2 yorum:

soon dedi ki...

problemleri olan tiplere benziyor, bir çok formda bir kadro dışı, 3 ay formsuz vs.duran topların başına geçmesi dikkatimi çekti benimde, kimselere burakmadı. hocanın tercihidir heralde.

soon dedi ki...

birde 23 yaşında 28. milli maçı gibi bir istatistiği var, bosna maçında sunucu söyledi, iyi rakam.