3 Ocak 2010 Pazar

Mosturoğlu istifa !

Fenerbahçe kurumsallaşma, şirketleşme vs gibi konularda büyük bir atılım yaptı, rakiplerinin önüne geçti ama sportif olarak benzer bir başarı gelmedi - yorumları okuduk pek çok yerde. Ama bu kurumsallık futbolcu sözleşmelerini kapsamıyor herhalde. Şekip Mosturoğlu- ki kendisi kameralar önünde seviyeli, düzgün konuşmasını bilen, sakin, kendine güvenli bir tip imajı çiziyor- bildiğim kadarıyla klüpte hukuki sorumlulukları üstlenmiş durumda ve sözleşmeleri de muhtemelen kendisi hazırlıyor - onaylıyordur.

Marco Aurelio'nun sözleşmesindeki opsiyonun kullanılmasına rağmen yurtdışında bir klübe bedelsiz olarak gidebilmesinin baş sorumlusu bu arkadaş olsa gerek. Bu noktada asıl problemin sözleşmenin kendisinden ziyade, opsiyonun futbolcuyla anlaşmaya varılmadan kullanılması olduğunu düşünüyorum. Neyse ne, adam gitti, mahkemelik olundu, karar ters çıktı itiraz ettin, olmadı vs vs. Hadi bu olay oldu, bilmiyordun, sözleşmende açık vardı, şimdi neden aynı şeyi Semih ile yapıyorsun? Kaldı ki karşındaki bu sefer sonradan Türkleştirilmiş bir Brezilyalı değil takımın kaptanı. Semih de Marco gibi yurtdışına gidecek olursa sözleşmenin bağlayıcılığı yok, koca emsal var önünde. Hatta isterse bir ay yurtdışında oynayıp TR de istediği takıma transfer olabilir yorumları yapılıyor. Semih - bir alo denmesini bekledim sadece - diyor, haksız mı ? Sözleşmesi ile, olayın yönetilememesi ile önemli bir yönetim zaafiyeti var gözüyle bakıyorum ben bu olaya. Aykut'un haberi varsa onun da kabahati büyük, haberi yoksa orada ne işi var ?

1 yorum:

jeankier dedi ki...

benim anlamadığım opsiyonun çift taraflı olduktan sonra neden sözleşmeye koyulacağı? opsiyon varsa tek taraf bunu uzatabilsin diye vardır.. ki ne yazık ki bu adamı beğenirim (mosturoğlu), sanki semih konusunda haklı da gibi. takımın kaptanı olan adam senede 1,5 m€ yu beğenmemiş, 2-2,5 istiyor sanırım. gel gör ki kaleci serdar olayı da unutulmamalı, bkz eldeki pirinçten olma olayı.