Medyanın, hafta boyunca gerginlik yaratma çabalarına rağmen, maç içerisinde ki alehte hakem hatalarına rağmen, 3-0 'lik bir neticenin sonuncunda fb'li futbolcuların rakibini tebrik ederek soyunma odasına gitmesi güzeldi..
uzun seneledir bu duruma düşmemiş olmamızdandır saçmalamamız. derbi maçını kaybeden taraf olmak da varmış.. seneler sonra... Garibim Cenker de bir bjk'li olarak gollerde sonra nasıl tepki vereceğini bilemez oldu. İlk gol sonrasında, emekleme dönemindeki bebek gibi yeri tirmalama çabalarına ne demeli...
medyanın gerginlik yaratma çabasını ben göremedim maçtan önce, genel olarak beşiktaş' lıların pek umudu yoktu.. gel gör ki kazım' ın açıklamaları sonrasında medyada son 2 günde yer bulabildi derbi. alehte hakem falan da hikayedir, fb' nin bu kadar aciz kaldığı bir maçtan sonra halen hakem ile ilgili yorum yapmak gereksiz.. bununla beraber yenilen bir takımın normal olarak sahadan ayrılması artık anormal bir hale gelmiş ki metin bunu tebrik ediyor.. denizli maçtan sonra oyuncularım 4. golü istemedi demiş, 5 olurdu, 6 olurdu.. ama karşındaki de meslektaşın, doğru yaptı bizimkiler..
Jean, FB aciz kaldı doğrudur da, o kadar da tek taraflı bir maç olmadı be kardeşim. İlk yarı mücadele ortadaydı mesela, yazdıklarını okuyan maçı izlememiş bir insan 90 dakika mahkum oynadığını sanar Fener'in. Ben sevdalısı olduğum takımımın her maçı kaybedişinde üzüldüğüm gibi üzüldüm ama çok beklenmedik bir mağlubiyet değil benim için, birçok Fenerbahçeli için de böyle bu sanırım. Umarım bu mağlubiyet gözlere inen perdenin biraz daha kalkmasına yarar. Emre'nin bu takım için ne ifade ettiğini hala görememiş olanlara ışık olur. Ben de memnun değilim takımın bir iki kilit isime bu kadar bağımlı olmasından ama gerçek bu maalesef. Mehmet Topuz bu bağlamda ümit ile baktığım bir transferdi, keza Özer de öyle. Topuz şans bulduğu halde pek olumlu kullanamadı, Özer ise hala şans arıyor. Bobo'nun ağlarla buluşan şutu için maçın kırılma anı diyorlar. Bana göre ise Emre'nin sakatlığı ve akabinde gelen goldür maçın kırılma anı. Emre olmayınca takımın direnç ve temposunun önemli kısmı kayboluyor. Daum'un Wederson tercihi de sorgulanıyor, Özer daha iyi bir hamle olacak gibi duruyordu, ben klasik Daum'dan Selçuk ya da Deniz'i almasını beklerdim, ama Wederson'u kanada alıp Santos'u ortaya çekmek bana göre Daum standartlarına göre cesur bir hamle idi. Daha çılgını bu bölgeye Semih'i almak olabilirdi, Aragones'in sezon başında denediği ve yer yer olumlu sonuç aldığı gibi. Takımın iki farklı geriye düştüğü bu dakikalarda mental olarak, mücadele gücü olarak takımı ayakta tutacak kimse görünmedi sahada. Biraz mücadele eden Kazım'ın kırmızı kartı da işin biberi oldu. GS maçı sonrası övgülerimizin yanısıra bu tehlikeye de işaret etmiştik. Devre arasında sol kanat ve forvet olacak şekilde iki transfer lazım gibi duruyor. Aziz Yıldırım'ın 3 yıllık şampiyonluk sözünden bana göre daha önemlisi "savaşan, mücadele eden bir takım oluşturacağız" sözü idi. Henüz Fenerbahçe böyle bir takım olabilmiş değil maalesef.
Makakula iki tane daha yazmış, her türlüsünü de atıyor gollerin, gıpta ile izliyorum doğrusu. Kim bulmuşsa helal olsun. BJK hak ederek kazandı, hakemi bahane etmek yanlış olur, o yanlışa geçen sene Ernst'e yapılan kayarak müdahale nedeni ile BJK'li dostlar da düşmüşlerdi. BJK kazanmış olsa da çok da iyi sinyaller vermiyor bana göre. En büyük sebebini de Denizli'nin belki sakatlıkların da etkisi ile bir kadro istikrarı yaratamaması olarak görüyorum. Nihat'a verilen şans Holosko iyiyken ona pek tanınmadı mesela. Fink güzel gol attı ama Beşiktaş'a kadro kalitesi katan bir adam değil genele bakıldığında. Ama Toraman'ın dönüşü Jean'in de belirttiği gibi bazı aksaklıkları toparlamış, mücadele gücü artmış. Defansın ortası için zaten çok iyi deniyor ancak ben Sivok'u beğenmiyorum. Bu FB ve bu GS'yi referans alırsanız BJK da tabi ki yarışın içinde olacaktır. Ama yaratıcı güç eksikliği BJK'nın başına dert açacak gibi. Tabata'dan hiç bir şey alınamadı. Pek alınabileceğini de zannetmiyorum ben. Yusuf tekrar geçen seneki haline dönecek, ya da Delgado mucizevi bir katkı yapacak ki BJK olsun.
haklısın canto, yorumumdan aynen dediğin gibi bir anlam çıkıyor fakat öyle değil.. ilk 15-20. dk arası bjk, 20-45 arası fb, 45-90 arası bjk hakimdi diyebilirim. emre gerçekten de çok önemli bir oyuncu takımı için. dikkat ederseniz, emre' li baroni ile emresiz baroni arasında çok fark var.. rakipleri direkt karşısında buluyor adam emresiz bir orta sahada. maçı izlerken size söylediğimi burada da belirtmeliyim, bjk toraman' ın oynadığı maçları kazanıyor bir şekilde, sebebi ve mantığı konusunda pek de fikrim yok.. nihat ve holosko ve delgado' nun sakat, tabata' nın da formsuz olması ilk bakışta olumsuzluk olarak görülse de, avantaj oldu derim.. denizli gereksiz taramalara giremedi..
7 yorum:
Medyanın, hafta boyunca gerginlik yaratma çabalarına rağmen, maç içerisinde ki alehte hakem hatalarına rağmen, 3-0 'lik bir neticenin sonuncunda fb'li futbolcuların rakibini tebrik ederek soyunma odasına gitmesi güzeldi..
Adam nasıl vurdu öyle be kardeşim ...
metin, 3 golü yiyen birayı üfleyerek içer diye bi söz var mıydı, fotodan öyle bi izlenimaldım
:P
uzun seneledir bu duruma düşmemiş olmamızdandır saçmalamamız.
derbi maçını kaybeden taraf olmak da varmış.. seneler sonra...
Garibim Cenker de bir bjk'li olarak gollerde sonra nasıl tepki vereceğini bilemez oldu. İlk gol sonrasında, emekleme dönemindeki bebek gibi yeri tirmalama çabalarına ne demeli...
medyanın gerginlik yaratma çabasını ben göremedim maçtan önce, genel olarak beşiktaş' lıların pek umudu yoktu.. gel gör ki kazım' ın açıklamaları sonrasında medyada son 2 günde yer bulabildi derbi. alehte hakem falan da hikayedir, fb' nin bu kadar aciz kaldığı bir maçtan sonra halen hakem ile ilgili yorum yapmak gereksiz.. bununla beraber yenilen bir takımın normal olarak sahadan ayrılması artık anormal bir hale gelmiş ki metin bunu tebrik ediyor.. denizli maçtan sonra oyuncularım 4. golü istemedi demiş, 5 olurdu, 6 olurdu.. ama karşındaki de meslektaşın, doğru yaptı bizimkiler..
Jean, FB aciz kaldı doğrudur da, o kadar da tek taraflı bir maç olmadı be kardeşim. İlk yarı mücadele ortadaydı mesela, yazdıklarını okuyan maçı izlememiş bir insan 90 dakika mahkum oynadığını sanar Fener'in. Ben sevdalısı olduğum takımımın her maçı kaybedişinde üzüldüğüm gibi üzüldüm ama çok beklenmedik bir mağlubiyet değil benim için, birçok Fenerbahçeli için de böyle bu sanırım. Umarım bu mağlubiyet gözlere inen perdenin biraz daha kalkmasına yarar. Emre'nin bu takım için ne ifade ettiğini hala görememiş olanlara ışık olur. Ben de memnun değilim takımın bir iki kilit isime bu kadar bağımlı olmasından ama gerçek bu maalesef. Mehmet Topuz bu bağlamda ümit ile baktığım bir transferdi, keza Özer de öyle. Topuz şans bulduğu halde pek olumlu kullanamadı, Özer ise hala şans arıyor. Bobo'nun ağlarla buluşan şutu için maçın kırılma anı diyorlar. Bana göre ise Emre'nin sakatlığı ve akabinde gelen goldür maçın kırılma anı. Emre olmayınca takımın direnç ve temposunun önemli kısmı kayboluyor. Daum'un Wederson tercihi de sorgulanıyor, Özer daha iyi bir hamle olacak gibi duruyordu, ben klasik Daum'dan Selçuk ya da Deniz'i almasını beklerdim, ama Wederson'u kanada alıp Santos'u ortaya çekmek bana göre Daum standartlarına göre cesur bir hamle idi. Daha çılgını bu bölgeye Semih'i almak olabilirdi, Aragones'in sezon başında denediği ve yer yer olumlu sonuç aldığı gibi. Takımın iki farklı geriye düştüğü bu dakikalarda mental olarak, mücadele gücü olarak takımı ayakta tutacak kimse görünmedi sahada. Biraz mücadele eden Kazım'ın kırmızı kartı da işin biberi oldu. GS maçı sonrası övgülerimizin yanısıra bu tehlikeye de işaret etmiştik. Devre arasında sol kanat ve forvet olacak şekilde iki transfer lazım gibi duruyor. Aziz Yıldırım'ın 3 yıllık şampiyonluk sözünden bana göre daha önemlisi "savaşan, mücadele eden bir takım oluşturacağız" sözü idi. Henüz Fenerbahçe böyle bir takım olabilmiş değil maalesef.
Makakula iki tane daha yazmış, her türlüsünü de atıyor gollerin, gıpta ile izliyorum doğrusu. Kim bulmuşsa helal olsun. BJK hak ederek kazandı, hakemi bahane etmek yanlış olur, o yanlışa geçen sene Ernst'e yapılan kayarak müdahale nedeni ile BJK'li dostlar da düşmüşlerdi. BJK kazanmış olsa da çok da iyi sinyaller vermiyor bana göre. En büyük sebebini de Denizli'nin belki sakatlıkların da etkisi ile bir kadro istikrarı yaratamaması olarak görüyorum. Nihat'a verilen şans Holosko iyiyken ona pek tanınmadı mesela. Fink güzel gol attı ama Beşiktaş'a kadro kalitesi katan bir adam değil genele bakıldığında. Ama Toraman'ın dönüşü Jean'in de belirttiği gibi bazı aksaklıkları toparlamış, mücadele gücü artmış. Defansın ortası için zaten çok iyi deniyor ancak ben Sivok'u beğenmiyorum. Bu FB ve bu GS'yi referans alırsanız BJK da tabi ki yarışın içinde olacaktır. Ama yaratıcı güç eksikliği BJK'nın başına dert açacak gibi. Tabata'dan hiç bir şey alınamadı. Pek alınabileceğini de zannetmiyorum ben. Yusuf tekrar geçen seneki haline dönecek, ya da Delgado mucizevi bir katkı yapacak ki BJK olsun.
haklısın canto, yorumumdan aynen dediğin gibi bir anlam çıkıyor fakat öyle değil.. ilk 15-20. dk arası bjk, 20-45 arası fb, 45-90 arası bjk hakimdi diyebilirim. emre gerçekten de çok önemli bir oyuncu takımı için. dikkat ederseniz, emre' li baroni ile emresiz baroni arasında çok fark var.. rakipleri direkt karşısında buluyor adam emresiz bir orta sahada.
maçı izlerken size söylediğimi burada da belirtmeliyim, bjk toraman' ın oynadığı maçları kazanıyor bir şekilde, sebebi ve mantığı konusunda pek de fikrim yok..
nihat ve holosko ve delgado' nun sakat, tabata' nın da formsuz olması ilk bakışta olumsuzluk olarak görülse de, avantaj oldu derim.. denizli gereksiz taramalara giremedi..
Yorum Gönder