Demirören'e "Yeter..." denmeye geçen sene başlanmıştı oysa ki. Geçen sene abuk sabuk 25. hafta (26. hafta mıydı yoksa?) geyiği yapan Denizli daha o hafta gelmeden takım şampiyonluk potasına girince hemen kahin ilan edilmedi miydi oysa ki ? Adamın bir bildiği var ki devam etmek istemiyor sezon sonu işte, bu ısrar niye a benim kadersiz başkanım?
Geçenlerde kimdi hatırlamıyorum, güzel yazmıştı : "Beşiktaş maçlarından sonra rakip teknik adamlara - tribünleri nasıl buldunuz - diye soruluyor artık (Fergusson), adamlar ne yapsın, sorulacak başka yanı kalmadı ki Beşiktaş'ın... "
Kimin nasıl hazırlattığı belli olmayan, ortamı daha da geren bir pankart, tribünler arasında kapalı olması gereken geçiş kapılarının açık bırakılması ... Hemen her tribünde çıkan büyüklü - küçüklü kavgalar... Dışarıdan en uniform görünen tribünün düştüğü paramparça durum. Son olarak klüp başkanının bazı taraftar derneklerine başkanlık yapan yöneticileri de suçlaması (sonra özür dilemesi). Türkiye'de artık taraftarlığın da boku çıktı. İki büyük bozulalı çok olmuştu, 3. büyük de onlara katıldı. Artık taraftarlık ruhunu anadolu bozkırlarında, ya da Ege'nin tuzlu denizinde arayacağız herhalde. Yürü Bucaspor !
6 yorum:
güzel renkleriyle detayı vermişin hocam,yürü bucaspor.
3 hece ve sekiz harfi anladimda 30 grup olayi nedir onu pek anlamadim 30 grup nerede var, bunu soyle desek daha dogru olurdu 3 hece 8 harf ve baskanin 300 satin alinmis adami. Bu taraftar (buna Carsi grubunuda dahil edebilirsiniz, ayrica taraftar derken sirf carsi yida soylemiyorum) YD ve onun en az kendi kadar bir ise yaramaz yonetimine her zaman karsiydi ki tribun olaylarinin gecmisi yaklasik 3 sene oncesine dayanir. Bu post ta eksik ve elestirilecek cok bolge var benim fikrimce ama ben oncelikle sampiyonluk oncesinden baslamak istiyorum. M.Denizli oncesi zaten BJK yeterince karismisti ki bunun uzantisi FB maci sonrasi Paf takimi ve hatta ondan once Del Bosque sonrasi doneme kadar uzanir. YD donemi basladiktan kisa bir sure sonra ozellikle FB nin ve GS nin pek anlasamak istemedigi yada para konusunda anlasamadigi artik anadolu kluplerinin yolunu tutmasi beklenen futbolcularini bir Katar takimi gibi yuksek fiyatlarla kontratlar yaparak takima getirmesi ile tepkiler olusmaya baslamisti ve her yil yapilan basarisiz yerli ve yabanci transferler ve her basarisizlikta camiadan yetisen veya dunyaca taninan yabanci teknik adamlarin suclu bulunarak gonderilmesi ile bu tepkiler artik gun yuzune cikmaya baslamisti.
Tigana doneminden itibaren ozellikle numarali kisimdan YD'e tepkiler gelmeye baslamisti ama bu konuda kapali orta kisim sessiz kaliyordu. Daha sonra Ertugrul'la beraber Sinan Engin'in de gelmesi buyuk ama kisa sureli bir tepkiye sebep oldu. hatirlanacagi gibi kapalida acilan pankart uzerine bazi birimler harekete gecti ve Carsi cok saglam bir uyari aldi ve cozum olarak bir uzlasiya gidildi ve ondan sonrada artik Ertugrul'un son doneminde yonetim istifa seslerini artik Carsi bile onleyemezken M.Denizli takimin basina geldi ve bundan sonra medya onunda surekli kendisini gormeye basladik ve YD ve ekibi perde arkasina cekildi taki 2 kupa gelene kadar. Belki gecensene BJK muhtesem bir futbol oynamadi ama MD nin takima getirdigi bir hava ve camiaya verdigi bir sinerji ile ayrica adamin karizmasi ve zekasi ile YD ye ve yonetimine olan tepkilerin uzerine bir ortu cekildi. Arkasindan ise 2 kupada gelince, taraftar elestirmek yerine kupalarin coskusunu yasamaya basladi. Sunda cok aminim ki bu taraftara Mayis'in ilk haftasi 2 kupayimi istersin yoksa YD'nin cektirip gitmesini mi istersin deseler bu rakam %50 uzerinde YD'nin gitmesi olarak cikardi ki en azindan bu sebeple bu taraftar elestirilemez vede bu taraftar ve tribun YD yi hicbir zaman Buyuk Baskan ve benzeri soylemlerle karsilamamistir. Sampiyonluk sonrasi herkes te daha yuksek bir beklenti olusmaya basladi ki bu arada 1 yildir konusmayan YD ve ekibi kameralarin onunde boy gostermeye antreman sahasinda takimi takip etmeye basladilar ve artik uzum yeme zamani dusuncesi ile yaris icerisinde demecler derken ilk transfer fiyaskosu M. Topuz olayi ile bir sarsilma yasanilmadi degil. Yine YD ve yine basarisiz cikislar gerksiz aciklamalar ardindan bir turlu alinamaya 10,5 numara ve sonrasinda gelen Tabata ve bununla birlikte Antep'e 2 futbolcu karsiliginda verilen €17 mio (ki bu para CL den gelecek butun gelirler demek) ve bu hesap(li)siz sekilde yapilan transferle kulubu kendine borclandirmak suretiyle ele gecirilme girisimleri insanlardaki tepkiyi nefrete donusturdu.Son CL macindan sonra ve Denizlispor macinda butun bu basarisizliklarin sorumlusu olarak gorulen YD'ye nefret kusulamay baslandi. Bu havaalaninda yapilan protestoda arabanin tekmelenmesi disinda diger protesto sekilleri bana gore gayet normaldi(gelmedi o tup kafaya bir yumurta ona yanarim). Ayrica Denizlispor macindaki olaylari 3 gundur butun forum sayfalarinda ve bloklarda takip ediyorum ki olayin icerisi cok karisik ve bu olaylarin onceside var ki bunu kendini fesh eden Carsi'nin neden tekrar dondu sorusunun cevabina bakarakta bulabiliriz. Burayi uzun bir sekilde yazmak yerine kapali alttan konumlanan ne oldugu belli olmayan ulku ocaklarindan cikma karagumrukluler grubu kapali ust kutuyu ele gecirip butun tribune hakim olmak istemektedirler ki bu olay ne bu haftanin nede son 1 yilin sorunudur. Bu sorunu ben uni de oldugum donemde de bir kac kez Forza BJK dergisini cikaran carsi elemanlarindan (kendileri odp li dir, hatta 99 seciminde sokak sokak odp afislemeside yapmislardir)dinlemistim. Bu haftasonu yapilan kavgada bunun kavgasidir. Carsi'nin kavgasi (ne kadar bende eski sempatisi kalmasada)ne rant kavgasi ne bilet kavgasidir bu tamamen guc kavgasidir. ve burada Alen, Ayhan ve digerleride biliyoyr ki ortada bir muhalefet yokken YD ve yonetimine muhalif olmak ve onlara protesto da bulunmak ta cok gercekci degildi,nede olsa hersey YD nin emniyet mudurune bir telefonuna bakar.Denizli macinda Carsinin aldigi karar forumlardan gordugum kadari ile 75. dk a kadar takimi destekleyip bu saatten sonrada yonetim aleyhin de protestolara baslamak, ama bunu bilen YD 300-500 arasi bileti bu gumruk grubuna vererek olayin seklini degistirmis ve ayrica stadin heryerinden kapali ortadan bagimsiz olarak protestolar baslamistir.
Bu hafta sonu olan kavga BJK liler ve baskanin parali kopeklerinin kavgasidir baska bi sey degildir. Bu sezon basindan itibaren taraftarin sucladigi kisi surekli sapkadan tavsan cikaran M.Denizli (kendisini cok severim ve ne terim nede gunes'le kiyaslanacak birisi degildir)degil YD ve yonetimi olmustur. Su konuda kesin olarak bilinmelidir ki BJK taraftari sampiyon olamadan gururlu ikinciliklerle yetinmesini bilmisti ki bu konuda da basariya endeksli olmayan tek taraftar ornegidir. YD bu taraftari 2 kupa ile degil 12 kupayla bile susturamaz cunku ortada M.Denizli'nin basarisi disinda yonetimsel olarak bir basarisizlik vardi ve bu camia'yi derinden yaralamaktadir.Bu yorumun bu kadar uzun olacagini hic dusunmemistim. o yuzden 3 parca oldu nede olsa 5 yilin birikimi ve nefreti var ne yaprsin...(saglam post olurmus:)) )
abi kudu nun kıytırık postu derin bir analizle toplamışsın:) bunu ayrıca post olarak almak lazım aslında,arşivde bulunmalı.
ben de ayrı bir post yapacağım diye yorum yazacaktım, adam post gibi cevap vermiş :)
kısacası h.sonu olan olaylar iki grup arasındaki kavga değildir, beşiktaş' ta gruplar diye bir olgu yok. h.sonu olaylar, karagümrüklüler denilen 300 kişilik bir grubun -ki kırmızı siyah giyinerek gelmiş bu adamlar, elebaşları eskiden fenerbahçe tribünden..- YD alehine bağıranları bastırmak için etrafa saldırmasıdır. bastırmışlardır da, ta ki 75. dk da 2 kupayı unutma pankartını açmalarına kadar. bundan sonra kopan stad inadına YD yeter demiştir..
Yorum Gönder