Peki ya Hakan Şükür ve milli takım kelimeleri yanyana gelince aklınıza ne geliyor? Parlak bir kariyer ve Dünya 3.'lüğü mü, yoksa polemikler, hizipler, kırgınlıklar, demeçler, tripler mi ? Ben şahsen bir önceki Dünya Kupası'na gidemeyişimizin baş sorumlusu olarak kendisini ön sıraya, zamanın GS yönetimi ve GS medyasını da hemen arkasına koyuyorum. Bugün bu tip bir görev için adının geçmesinin altında yatan temel neden de siyasidir zaten, kendisinin siyasi görüşleri malumdur. Zamanında takımın başarısını hiç umursamayıp tamamen şahi çıkara yönelik hesapların içerisinde polemikler ve huzursuzluk ortamı yaratan böylesi bir adamın her türlü milli aktiviteden uzak tutulması taraftarıyım.Dile getirmek istediğim ikinci konu ise Fatih Terim'in teknik direktörler nezdindeki dokunulmazlığıdır.
Cristoph Daum, Mustafa Denizli, Yılmaz Vural "Terim'e yapılanlar yanlış, linç edilmek isteniyor" felan demişler. Kardeşim bir mesleki dayanışma olgusu vardır saygı duyarız ama neden bu "linç" kavramını aşıp da olayı biraz derinlemesine değerlendirmiyorsunuz? Kendileri de iş başında iken başkasının işine karışıyor gibi görünmek kaygısı taşıyor olabilirler bunu da anlarız eyvallah da, o zaman bu linç söylemine de hiç girmeyeceksin arkadaş. Sürekli basınla didişen, 4 senedir istikrarlı bir takım ortaya çıkaramayan, kadro seçimini performanstan çok şahsi hesaplarla yapan, artık yedek kulübesinde kalmayı bile beceremeyip takımı yalnız bırakan bir teknik adamdan bahsediyoruz, senin benim paramla dünyaları kazanıyor, o eleştirilmeyecek de kim eleştirilecek anlamıyorum. Kariyerinin bu sefil döneminden bile Avrupa 3.lüğü apoleti ile ayrılıyor olması da bir başka üzüntü verici nokta benim için.
Kendisinin Bursa başkanı ile konuşmasını işitip habe yapan Habertürk muhabirini Bursa başkanı - kimden izin aldın ulan - felan diye darpetmiş. Fatih Terim'in bu işte parmağı yok diyen parmak kaldırsın. Kalkmayan parmaklar için de, kariyerinin başında bir Avrupa maçında yedek kulübesinden bir futbolcusuna yaptığı " 5 numara, bas" işaretini hatırlatmak gerek.
Bazı futbolcular da çıkıp tetikçisi gibi konuşuyorlar, o da beni ayrıca hasta ediyor. Arda zaten Emre'leşme yönünde hızla ilerliyor, medyanın da gazıyla. Biri futbolcu, öteki teknik direktör bunların yahu, aralarında bundan öte ne ilişkisi olabilir, biraz profesyonel olmayı ne zaman öğrenecekler bilmiyorum. Dünya Kupası en büyük vitrin, al işte gidemiyorlar oraya. Yurtdışında kalan tek ihraç malı oyuncu Tuncay kaldı (Marco'yu saymıyorum), daha da uzun yıllar çıkmayacak gibi duruyor.

1 yorum:
6 numara..bas yapıyodu diye hatırladım,
hakanşükür-milli takım deyince mercedes geliyo aklıma, mersedes almadan oynamıyodu bi ara..
Yorum Gönder