12 Eylül 2008 Cuma

Iyi oynayan kazanir!

Son iki lig ve bir kac hazirlik macinda gördügüm kadariyla Trabzon'un ilk onbiri yavastan belli oluyor: Defansin ortasinda Egemen ile "Büyük Sef" Song sagda Serkan solda Cale sanirim sakatlik veya ceza olmazsa degismeyecek gibi. Onlarin önünde Selcuk ile Hüseyin defansif ortasaha pozisyonunda ki burada ben Ceyhun'un alisma dönemini atlatiktan sonra Hüseyin'i kesecegini düsünüyorum. Teknigi fena degil, futbol altyapisi Almanya'dan, fizik desen hemen hemen bir Servet (boyu 1.92). Onlarin önünde daha dogrusu saginda ve solunda ise Yattara ile Colman oynuyor. Forvette Umut ile Gökhan. Yani benim görebildigim kadariyla 4-2-2-2 ile oynuyor Trabzon. Hani bir ara Tigana'nin ortaya Rico ile Delgado'yu koyarak denedigi sistem gibi. Ikiside istenen verimi verememisti orada ama ibne basindanda cok agir elestirler alinca ancak bir iki hafta denemisti bunu Can Tigana. Yanal'in avantaji sag acikta belkide avrupanin en etkili oyuncularindan birine sahip olmasi. Ama Sol kanatta bir o kadar problemli Colman oraya nasil uyum saglar zaman gösterecek. Ki Trabzon'un en problemli bölgesi burasi gibi yani ortanin solu. Oyun icerisinde bazen Colman biraz daha ortaya gelip Hüseyin ve Selcukla üclü orta saha olusturuyor. Yattara 'da bunlarin önlerinde serbest adam pozisyonunu aliyor. Yani degisik varyasyonlar deniyorlar, tabii zamanla futbolcular birbirini taniyinca, daha zengin ve yaratici organizasyonlar yapabilcektir.
Futbolcular icin tek tek bir degerlendirme yapmak henüz cok erken ama Gökhan beni en cok sasirtan isim oldu diyebilirim. Umut Bulut ile yanyana izleyince Gökhan'in kalitesini hemen anliyorsunuz! Toplada topsuzda cok hareketli ve cok isabetli sutlari var, Kayseri'de oynarken tam izlememis olmamdan dolayi uzun boylu, kazma, bir nevi genc Hakan Sükür oldugunu düsünüyordum, hic alakasi yokmus. Isaac'in da bir iki hafta icinde hazir olacagi düsünülürse, sakatlik olmazsa forvet sikintinsi olmaz gibi Trabzon'un. Cale iyi transfer, oyun kurabilen sol bek, kademeside basarili. Selcuk bekledigim gibi bomba gibi girdi sezona. Colman ise bende cokta iyi izlenimler birakmadi. Delgado tarzinda oldugu söyleniyordu, dogru ama Delgado nun daha gücsüzü, birde Delgadonun ücüncü sezonunda daha yeni dümenin basina gectigi düsünülürse, bu "kumasi kaliteli" arkadasin üc sene sonra Tekstil isindemi yoksa Trabzonda mi basarili olacagini ketirmek güc! kisisel görüsüm, sabir göstermek lazim, bu sabirda takimin basarisina bagli. Yani biraz sans isi. Takimin beyni ise beklendigi üzere Yattara, son macta 40.dakikada ciktiktan sonra Trabzonun tek bir organizasyonu yoktu. Olaganüstü bir yetenek. Öyle yada böyle Ersun'un ondan maksimum verimi almasi lazim. Sanirim basariya giden en kestirme yol bu olur. Bu adami yedek oturtmak Teknik Direktörün yeteneksizligini gösteririr, Ersununda en büyük sinavi budur.
Bu hafta oynayacaklari Besiktas macina gelirsek, Trabzon icin cok önemli bir firsat, alacaklari bir galibiyet takim olma yolunda üc ayda katetmeleri gerken yolu bir maca indirecek. Maglubiyet ise Ersun'un biraz kredi kaybetmesinin yaninda zaten iki gidim olan sabrin yarisini götürecek. Sezon basindan bu yana ayri ayri verdikleri demeclerde Cale, Gökhan, Selcuk, Ersun ve Baskanlari sampiyonlugu hedeflediklerini söylediler. Bunun erken olmasina ve baski olusturmasina ragmen, türk futbolcu icin basarinin birinci kosulu baski oldugundan bilerek yapildigini düsünüyorum. Tabii bu tip aciklamalari baskiyi artirmanin yaninda sabri da azaltiyor. Besiktasin hücumcularinin cok formda oldugundan ve tabii birazda kazanmasini istedigim icin favori Besiktas diyorum ama Avni Akerin atmosferi, Yattara'nin sihirbazliklari maci rahatlikla Trabzona da kazandirabilir. Iki takiminda ilk ciddi sinavi, güzel bir futbol ve bol gol görmek icin gereken her sey var. Öyle siradan bir sans golüyle felan degil, ancak iyi oynayarak kazanilabilcek bir mac, kanimca.

Hiç yorum yok: