Takıma ilk transfer olduğunda futbolculuğuna dair hiçbir bilgim yoktu. Mevkisinde iyi bir adama çok ihtiyacımız vardı, inşallah diyordum, iyi bir adam çıkar. Zico sağolsun, Gökhan'ın nasıl bir futbolcu olduğunu anlamamız için ciddi bir süre geçmesi gerekti. Bu adam ya antremanlarda başka, maçta başka oynuyor, ya da Zico Önder ile Gökhan arasındaki kalite farkını gözlemleyemeyecek kadar boş bir hocaydı. En azından FM diliyle "judging player ability" 10'un altındaydı herhal. Kader ağlarını örmese, deplasmandaki CSKA maçında Önder sakatlanmasa Gökhan ile tanışmamız belki daha da uzun zaman alacaktı. Genç yaşına, bırakın Şampiyonlar Ligini, Türkiye liginde dahi ciddi bir deneyim eksiği olmasına rağmen Gökhan daha ilk ciddi maçında göz dolduran bir performans sergiledi, 2-0 dan 2-2 "come back"ine önemli katkı yaptı.

Zico'nun bu yeteneksizliğinden bahsetmişken, Terim'e de ayrı paragraf açmak lazım ama hadi birkaç cümle ile geçiştirelim. Norveç ile kader maçına çıkıyoruz ve sağ bekte ciddi sorunlarımız var. Gökhan artık bilinmeyen değil, yeteneğini, potansiyelini apaçık sergilemiş oynadığı maçlarda, iyileşen Önder'e kadro şansı tanımamış. Bu maça kulübede başladı Gökhan Gönül. Beşiktaş'ta kaç maç oynadığını bilemediğim, sokakta görsem tanımayacağım İbrahim Kaş sağ bekti. Kader gene ağlarını ördü, Gökhan ilk yarı sakatlanan Kaş'ın yerine oyuna girdi, takımın en iyilerinden biri oldu ve Nihat'ın golünün asistini yaptı.
"Doğuştan futbolcu" denilebilecek tiplerden Gökhan. Top ayağına geldiğinde panik yapmayan, topu düzgün ve akıllıca kullanan, hücuma destek işini, geri koşmaları iyi yapan bir oyuncu. FM diliyle devam edecek olursak, positioning, bravery, concentration, work rate, team work, decisions, composure gibi mental özellikleri çok üst değerlerde. Ki bence bir futbolcu için positioning ve decisions çok çok önemli özellikler, Türk futbolcusunun da en büyük eksikleri. Influence da üst seviyede kanımca, birkaç seneye kaptan olup, yıllarca rahatlıkla bantı taşıyabilecek kadar. Teknik olarak da çok iyi değerleri var: passing, technic, dribbling, crossing, long throws değerleri çok iyi. Finishing ve long shots, bir bek için kesinlikle averajın çok üstünde. GS'ye kupada gol attığı ve kalecinin kurtardığı iki pozisyonu hatırlayın... Acceleration ve pace için de çok üst seviyede değil ancak vasatın da çok üstünde diyebiliriz sanırım. Geriye kalan özellikler: Tackling: açıkçası kolay kolay çalım yemediği, zamanlamalı müdahaleler yaptığını söylemek yalan olmaz herhalde. Strength, natural fitness, stamina için de vasat üstü yorumu yapılabilir olsa gerek. Boyunun kısa olması biraz dezavantaj oluşturuyor. Heading değeri gayet iyi o boya rağmen, jumping de vasat seviyede gene boy dezavantajının da etkisi ile.

İyi ki varsın Gökhan. Seni izlerken futbol sadece futboldur diyebildiğim için... Oynarken zevk aldığın ve bu zevki mümkün mertebe paylaşmaya çalıştığın için. Yönetimi ile, şaşaalı transferleri ile, büyük taraftar camiası ile, dostu ve düşmanları ile herkesin dilinde olan, birçoklarının vurmak için fırsat kolladığı bir takımın oyunlara alet olmayan en önemli parçası olduğun için. Takıma kattığın yadsınamaz erdem için. "Bir bek oyuncusu nasıl olmalıdır"ı yıllar sonra istikrarla gösterdiğin için. En çok da vaat ettiğin açık ufuklu yarınlar için.
Güzel günler göreceğiz güneşli günler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder