11 Aralık 2010 Cumartesi

Lube Ayar & beşiktaş bursa gerginliği

ekşibeşiktaş' tan alıntı yazı (tamamıdır)

bursaspor'un bugünkü beşiktaş nefretinin oluşmasında çok büyük payı olan 28 temmuz 2006 tarihli milliyet'te yayınlanan haberinde şu satırlara yer vermiştir:

"mayıs 2004. iddiasını kaybeden beşiktaş'ta başkan serdar bilgili, teknik direktörü mircea lucescu. beşiktaş, son maçında kümede kalmak için mutlaka 3 puana ihtiyacı olan rizespor'la oynamaya hazırlanıyor. 15 mayıs'taki maç için rizespor son kozlarını oynuyor. o günlerdeki telefon konuşmaları, sedat peker'e yönelik "kelebek operasyonu" için yapılan teknik takibe takılıyor. telefon kayıtlarında "evladımız" sıfatıyla anılan sergen, maça çıkmıyor. emre aşık, kötü oynuyor, tümer 78. dakikada oyundan alınıyor. serdar topraktepe, "müsait" bir pozisyonda geri dönerek olası bir golün önüne geçiyor! ve beşiktaş, rize'ye verilen "ilginç" bir penaltıyla maçı 1 - 0 kaybediyor. sonuçta rizespor 42 puanla 1. lig'de kalıyor. 40 puanlı bursaspor ise küme düşüyor."

http://www.milliyet.com.tr/2006/07/28/yasam/axyas02.html

yani lube hanım açık ve seçik bir şekilde diyor ki, beşiktaş maçı sattı bursa küme düştü. haberin devamını okuduğumuzda bu iddiaları kanıtlayan, destekleyen hiçbir delil yok. sadece lube ablamızın şahane futbol tespitleri var. 78. dakikada yapılan oyuncu değişikliği, emre aşık'ın kötü oyunu, serdar topraktepe'nin pozisyon bilgisizliği gibi mevzular sayesinde lube ayar isimli bu güzide şahıs şikeyi şakkadanak keşfediyor.

ha bir de vedat peker ve adamlarının yapmış olduğu bazı telefon konuşmaları var. orada da doğrudan ne bir şike ne de para transferi kanıtlanmış. ortada daha da büyük bir iddia var. telefon kayıtlarına göre o zamanki bursaspor yönetimi beşiktaşlı futbolculara teşvik primi önermiş, beşiktaşlı futbolcular da kabul etmemiş:

"h: bursa yendi, akçaabat yendi, istanbul yendi!
yd: ya berabere kalsak var ya kesin düşüyor takım! ulan bu reis var ya, büyük adam ya! yok abi, reis olmasa vallahi gelmezdim. takım harbi düşüyordu... beşiktaş'a prim yollamış bursa, çocuklar kabul etmemiş... o serdar, emre falan var ya! ah be abi! öyle bir şey olsa, kesin sahaya atlayacaktım.
h: ya tümer var ya tümer! tümer'le telefonda konuştum. "biz ..... bayıltırdık" diyor.
yd: 5 yaparlardı bizi 5, 5!
h: "fenerbahçe'nin karşında bizim için oynadılar. bizim için çalışan takımı kümeye göndermemiz ayıp olur" dedi.
yd: o çocuklar, bizim evlatlar var ya! onlardan allah razı olsun, babaya da söyledim... çocuklar bizi koridorda gördüler, hepsinin gözleri parlıyordu ya!"

bu garip gureba habercilikten sonra milliyet'in mail kutuları dolup taşıyor, lube ayar'a tepkiler yağıyor. o zaman gazetenin ombudsmanlığını yürüten derya sazak, 31 temmuz 2006 tarihli ombudsman köşesinde görüşünü şu şekilde açıklıyor:

"ombudsman'ın görüşü:

28 temmuz tarihli 'beşiktaş maçı sattı mı?' başlığı, bant kayıtlarını okuyan okurlarda futbolcularla ilgili kuşku uyandırmasına karşılık, bjk yönetimiyle rizespor arasında 'şike' yapıldığı konusunda ne tür delillere ulaşıldığı lube ayar'ın araştırma haberinde yer almıyor. ayrıca böyle bir dizi hazırlanırken spor servisi ile iletişim kurularak 2004'teki olayın aşamaları takip edilmeliydi.
beşiktaş'ın 'maçı satıp satmadığı'nı anlamak için sedat peker soruşturmasındaki bant kayıtları önemli bir tespit olmakla birlikte, hükümde bulunmaya yetmez!
arkası gelecekse, milliyet okurlarının beşiktaş dışındaki kulüplerle ilgili dizi beklentilerini yazı işleri'ne iletiriz."

http://www.milliyet.com.tr/2006/07/31/ombudsman/aokur.html

yani şimdi bir haber düşünün. bu haber bir suç şebekesinin telefon konuşma kayıtlarına dayanıyor. kayıtlarda söylenenlerin hepsi doğru bile kabul edilse çok çok birkaç futbolcu hakkında ve bursaspor kulübü hakkında kötü söz söylemek mümkün. çok sayıda bursaspor taraftarının nefretini bileyen, bakış açılarını manipüle eden bu yazı bizzat bursaspor'u teşvik primi göndermekle itham etmekte, beşiktaş'ı şikeci göstermek için ise 78. dakikada yapılan oyuncu değişikliğinden medet ummaktadır. olan oldu, yıllar süren nefret artık onarılmaz bir noktaya geldi ama yine de kıyıda köşede aklı selim taraftar kaldıysa onlara sesleniyorum.

sizi bugünkü nefrete taşıyan haberin ve habercinin kalibresi işte bu kadardır. lube ayar, bizzat kendi gazetesinin ombudsmanı tarafından eleştirilen tevatürden öte bir haberiyle bugün halen cayır cayır yanmakta olan desteksiz, anlamsız bir nefretin meşalesi olmuştur. lütfen şu anlamsız ateşi artık söndürün. kendi kulübünüzü teşvik primi almakla suçlayan bir haberden destek alarak beşiktaş'ı suçlamaktan artık vazgeçin...

Bu arada, Lube Ayar kimdir diyen soran olursa, kısa zaman önce Medyatava'ya verdiği röportajdan kısa bir kesit sunmak isterim:

Yakın zamanda Aziz Yıldırım’la bir söyleşi gerçekleştirdiniz. Sizce Aziz Yıldırım nasıl bir kulüp başkanı?

Yıllar önce antu.com’a ilk üye olduğumda “Aziz Yıldırım tasını tarağını toplasın, gitsin” yazmıştım ve herkes bana hakaret etmişti. Öyle dedim çünkü Hıncal Uluç gibi önemli olduğunu sandığım yazarlar, Yıldırım’ın mafyavari bir işadamı olduğunu, Rüştü’yü onun dövdürdüğünü yazdı yıllarca. Kulübe kazandırdığı şeyleri gördüğüm halde, sırf bu imajı yüzünden istemiyordum onu. Ama 2005’te yazdığım bir dava dosyası mahcup etti beni. Yıldırım’ın, Rüştü’yü dövdürmediğini hatta gazeteciler tarafından asıl failin yıllarca gizlendiğini; onun mafyayı kulüpten uzak tutmak için nasıl çaba harcadığını, bedel ödediğini ama sesini çıkarmadığını gözlerimle gördüm. Medya, Aziz Yıldırım söz konusu olduğunda boğazına kadar günahın içinde. Bunu bir Fenerbahçeli olarak değil, o dosyayı okumuş ama hepsini yazamamış bir gazeteci olarak söylüyorum.
Tanıştığım Aziz Yıldırım ise, kulübünü evladından ayırmayan bir Fenerbahçeli. Hayatını, Fenerbahçe’nin başarısına ve Fenerbahçelilerin mutluluğuna adamış bir başkan. Büyük hedefler kovalayan çoğu lider gibi otoriter, sert ve yalnız. Beni en çok onun yalnızlığı üzüyor.

6 yorum:

soon dedi ki...

bu olayı da fb ye - aziz e bağlayarak bir çığır açtığınızı düşünüyorum..valla düşünüyorum ya.

jeankier dedi ki...

olayın aziz ile bağlantısı yok aslında. anlatılmak istenen bu yazarın taraftar kişiliği.

soon dedi ki...

abi yukarıdaki metin, bursa-bjk gerginliğini aslında aziz-fb güdümündeki bir vatandaş tarafından yaratıldığını anltıyo.bahçeli nin iktidar denklemini anımsattı bu bana.

metin e söz hakkı düştü bu arada:))

jeankier dedi ki...

hatun un soyadı da iyiymiş yalnız :)

Canto dedi ki...

http://www.frmtr.com/futbol/498954-bjk-rize-maci-sike-belgeleri.html

jeankier dedi ki...

Aziz yildirim in rustuyu dovdurdugunun, yine aziz yildirim in tesvik primi verdiginin ne kadar ispatlanmadigi bir durumu var ise bu link teki verilen konusmalarin o kadar ispatlanmadigi gercegi soz kinusudur. Ha bana sorarsan olmus mudur belki olmustur.Aziz yildirim in rustuyu dovdurdugunun, yine aziz yildirim in tesvik primi verdiginin ne kadar ispatlanmadigi bir durumu var ise bu link teki verilen konusmalarin o kadar ispatlanmadigi gercegi soz kinusudur. Ha bana sorarsan olmus mudur belki olmustur.