22 Eylül 2010 Çarşamba

Maç

Aşağıdakiler de maç önüne ait.

20:00 deki maç için 17:00 de buluşuldu, parka gidildi. Kendini lağveden (!) Vamos Bien tayfasının ev sahipliğinde temiz hava ciğerlere, Efes bira midelere çekildi. Sonra bir FB li bir BJK li daha geldi ve 4 olduk. Tribune girildi.

Sohbet guzeldi, ortam guzeldi, mac basladi sonra, o da guzeldi.



Besiktas'i pek izlemedigim icin medyadan takip ettiydim, onnar da gecmiste cok kez Fener'e yaptiklari gibi abartiyor olabilirler diyordum ama Beşiktaş güzel bir takım olmuş bence. Orta saha özellikle çok dinamik ve yardımlaşmalı oynuyor. Sağda sorun var gibi hem bekte hem de kanatta ama artık İbrahim Üzülmez sağ kanadı da kapatır nassolsa. Kanatta Nihat pek birşey veremedi bizim maçta, aslında Quaresma da benim düşündüğüm kadar etkili değildi. Şahsen top Arda'nın ayağına geldiğinde mesela daha çok tırsıyorum bizim maçlarda. Ama gene de beni şaşırtan ve işin BJK açısından güzel tarafı yıldız bir oyuncunun hırsıyla, arzusuyla arkadaşlarına da örnek olup canı gönülden mücadele etmesi. Bu maalesef bizim maçlarda pek böyle olmuyor. Neyse Güiza da ilk maçlarında deli dana gibi pres yapardı, Allah belki sonunu ona benzetir. ! Guti nin de mücadele konusunda ondan aşağı kalır yanı yok. Kısacası mental açıdan sorun olmayacak gibi Beşiktaş'ta yabancılar açısından. Marco temiz maç çıkardı, ilk maçı olduğu için pek birşey veremez diyordum onun için de aslında ama hiç sırıtmadı kanımca. Gene de bu kadar methedilen Necip i izlemek isterdim orda.

Maçın başlarında iki takım da kora kor mücadele ederken 2-3 pozisyonda sert BJK faullerini kartsız geçti hakem. Bu da gerilimi arttırdı biraz. Ama genel olarak temiz maç oldu. İlk yarıda Gökhan'ın bir kendi girdiği bir de Niang'a asist yaptığı iki pozisyondan biri gol olmalıydı FB açısından. Olmayınca ikinci yarı Beşiktaş iyi asıldı oyuna. Bu noktada maalesef kenar yönetim zaafiyet gösterdi diye düşünüyorum. Stoch kesinlikle girmeliydi ve çok da etkili olurdu kanaatimce. Neticede mücadele dozu yüksek ama pas yapamayan adamlar yığınına dönen FB ortasahası direnemedi, Niang'a ve Dia'ya gelmesi gerekenin çok altında ve kalitesiz pas atıldı ve girilen pozisyonlar da kaçınca beraberlik kaçınılmaz oldu. İlginç bir nokta, geçen sene Emre çıkınca 0-0'dan 3-0 olan bir maç oynamıştı bu takımlar, bu sene de Emre çıkınca BJK beraberliği buldu. Jean'in koyduğu istatistiklerin ilk yarı - ikinci yarısına bakmak lazım, o da ilginç olabilir.

Hayyam "maç sonu çok rahattım, BJK'nin gol atacağından emindim" dedi, maçın verdiği hissiyat buydu gerçekten BJK FB kadar net pozisyona pek girememiş olsa da.

Selçuk, Baroni, Caner, Dos Santos, Topuz ve Özer. Bu adamların bir - ikisinden standart bir verim almak zorunda Aykut hoca bu takımın bir yerlere gelebilmesi için. Gökhan topu almalı, önündeki Topuz'a vermeli, Topuz ortaya dönüp Özer'i görmeli, Dos Santos bindirme yapmalı ve Özer onun önüne yuvarlamalıdır mesela. Bu 4 pası FB yapamıyor bu adamların mevcut halleri ile. Gene de ben bu hocanın arkasında olacağım epey bir süre daha. Yaptıkları değil, yapmayı istediği şeyler, ve bunu ifade ediş tarzı yeter bana. Yakında da daha iyi şeyler izleyeceğimize inanıyorum. Yalnız keşke mümkün olsaydı da Emre'nin didişmelerini, Lugano'nun dayılıklarını felan da dizginleyebilseydi.

Tekrar BJK ye dönecek olursak, defans ilk defa bu maçta test edilecek deniyordu, girilen pozisyon sayısına bakılacak olursa test pek başarılı olmadı sanırım. Burada esas oyuncular yoktu belki ama onların da kat be kat iyi oldukları söylenemez. Bana göre bu noktada Marco dan epey katkı alabilir takım savunması, tabi şans bulursa. Bunun dışında takımın sağı işlemiyor (ya da sol sürekli işlediğinden izleyene öyle geliyor), ve kale büyük soru işareti.

Hiç yorum yok: